14 Haziran 2011 Salı

Şanslı tekir kedinin tekiyim. (2010 yılının son yazısı)

Yılların çizgisinde kaybolmaya niyetim yok. Her gün yeni bir çizgi çiziyorum kendime. Merhaba, ‘Plansız gibi görünen otokontrollü’ ben. Hayatımın en önemli olayı bence benmişim. Toparlandım. Yuvarlandım biraz da. Yuvarlanarak toparlandım. Çakıldım çizgilere. Yok yok klişe son yazdıklarım. Hani hep olur ya, yuvarlanırsın sonra toparlanırsın. Hiç öyle şeyler olmadı çünkü hep uçurumdan aşağı kendini bırakmış ama yükseklik sonsuz olduğu için bir türlü yere çakılamayan şanslının tekiydim, biraz da kediydim. Tekir kedi miydim neydim? Şanslı tekir kedinin tekiydim. 2010 yılı biterken ben yine son anda yakaladım mevzuları. Öyle bir anda çözülüverir her şey. Kafalarım çok dağınık. Tozlu vintage giysiler var hep. Kafamda vintage dükkanım var gibi. Kiralık lekeli giysileri sattım ve dükkanı devrettim dostum. Saatin geç olması bir şeyi değiştirmiyor şu anda. Ben artık günün her saatinde istediğim gibi olabiliyorum. Kendimle güzel oynuyorum çünkü. Ne oluyorsa güzel oluyor. Güzel şeyler istiyorum. Hepimiz güzeliz. Aaa.. bir şey fark ettim. Hepimizin zor zamanları oluyor değil mi? Ohh be tamam. Herkesin oluyorsa iyi o zaman. Komple zor zamanları geçelim o halde. Farklı bir şey değilmiş. Çok kolay yaşam formları var aslında. Mesela bu “ohh be herkesin zor zamanları oluyor” cümlesi seni göklere çıkarır. Rahatlıktan bayılırsın. Kedi gibi olursun. Ben şanslı tekir kedinin tekiyim. Kendi dağınıklığımdan sinsice sıyrılıp gidiyorum. Ohh be herkesin zor zamanları oluyor evet. Dağıttım. Sıyrıldım. Gittim. 30.12.2010 04:03

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder