14 Haziran 2011 Salı

Şu ân’ın yazısı

Bu yazıyı okurken acele etmemeni öneriyorum. Beklentilerini karşılamayabilir çünkü.
Hani bazen evinde, odanda yaşadığın alanda yalnızlıktan dem vurup hüzünleniyorsun ya; belki de yerinden kıpırdamıyor oluşun senin için iyidir. Acele etme. Senin rahatını bozmaya hevesli tez canlıların çokluğu seni cezbetmesin.
Bu yalnızlık içeren bir yazı değil. Sana çok önemli bir sır vereyim mi? İyi hissetmenin yolu başkalarının sanrılarına inanmamaktan geçiyor. Evindesin ya sen hani, çıkmıyorsun ya hiç dışarı, kalkmıyorsun ya o koltuktan hiç, tüm dünyayı unutup işine konsantre oluyorsun ya; işte çok sıkılırsan eğer pencereyi aç biraz ya da balkonun varsa balkona çık. Bundan daha fazlası bazen üzebiliyor.
“Benim rahatım iyiydi, kim bozdu düzenimi?” diyorsan bile dağılan kafanı hemen toplayıp evine geri dön ve o koltuğa otur. Kitaplarına bak, okuduğun kitaplara, okumadıklarına. Eski defterlere bak atmadıysan. Eskiden yaptığın işlere,  yazdıklarına,  çizdiklerine, belki de fotoğraflara. Onlar seni kendine getiriyor ve yeniden başlayabiliyorsun.
Saate baktığında ilerliyor hani, aslında saat hep şu ânı gösteriyor gibi düşün. 5 yıllık kalkınma projesi düşünmek yerine saniyeleri, saliseleri çırp ve hemen değerlendir  o anda.
Sokaklarda hiçbir şey yok değil ama senin evin var ya hani, o senin en değerli dünyan olmalı bence. Dışarı çıkmak için acele etme. Biliyorsun çoğu zaman can sıkıntısı ve yorgunluktan ibaret. Saklanmak çok güzel.  Bu aceleciğili her şeye uyarlayabilirsin. İş, okul, sevgili, alışveriş vs.. Bi’ dur önce. O koltuğa otur düşün. Sakinleş. Yalnızlık, eksiklik, ihtiyaçlar mühim değil. Elinden ne eksiliyorsa iyi oluyor. Çöpleri at her gün mesela.  
Terkedebildiğin şehirler, ülkeler, insanlar olsun. Bırakabildiğin alışkanlıkların, kırabildiğin bir telefonun. Her şeyi bir şeye bağlayıp ona göre bir adım atmak yerine hepsini parça parça, tek ve özel bırakıyorum. Ne oluyorsa iyi oluyor.
Bu yazının devamını getirmek isterim ama acele etmiyorum çünkü şu anda kafamdan geçenler bunlar. Parça parça, tek ve özel kalsın.
Ben bu yazıda hiç gelecek zaman kullanmadım, çünkü saat hep “ şu an”.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder